Vugar İsganderov: “Bu Zafer, sadece Azerbaycan’ın değil, bütün Türk Dünyasının Zaferi…”

Vugar İsganderov: “Bu Zafer, sadece Azerbaycan’ın değil, bütün Türk Dünyasının Zaferi…”

Azerbaycan Milletvekili Vugar  İsganderov ile  röportajı okurların dikkatine  sunuyoruz:

– Sayın Vekilim, 8 Kasım Zafer Bayramı. Azerbaycan’ın Zafer Bayramı tüm Türk dünyasının zaferi olarak kabul edildi. Türk dünyası neden Hocalı Soykırımı’nı Azerbaycan’ın zaferi kadar özümsemekte zorlandı?

-Evet, Azerbaycan’ın tam zaferi ve Ermenistan’ın teslim olmasıyla sona eren 44 günlük savaşın üzerinden iki yıl geçti. Bu iki yılda Azerbaycan, ne BM  ne de AGİT’in bölgede yıllardır başaramadığını başardı. Canı ve kanı pahasına yaptı bunu. Azerbaycan, Karabağ’ın incisi Şuşa’yı, ardından 70’den fazla köyü ve 8 stratejik tepeyi bir günde kurtararak Ermenistan’ı dize getirdi. Burada bence en önemli nokta, 30 yıllık müzakereler sürecinde Ermenistan’ın elde etmek istediklerinin hiçbirini gerçekleştirememesi, Karabağ’ın statüsünün belirlenmesi konusunun tarih arşivlerine gitmesi, Karabağ’da yeni bir Ermeni devletinin kurulması için yaptıkları planlarının yarım kalmasıdır.  Bakın, bu gerçek Zafer! Dolayısıyla bu Zafer, sadece Azerbaycan’ın değil, bütün olarak Türk Dünyasının Zaferi olarak kabul edilmektedir. Hocalı soykırımı konusunda tüm Türk dünyasının Hocalı soykırımını kabul ettiğini ve Ermenilerin yaptığı bu soykırımı sadece Azerbaycan’ın değil tüm Türk dünyasının soykırımı olarak tanıdığını söyleyebilirim. Tabii ki, bunu başarmak uzun zaman aldı. Ama önemli olan başarmış olmamız. 26 Şubat 1992’de Hocalı’da yaşananlar Azerbaycan halkının hafızasından asla silinmeyecektir. Ancak, Sayın Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in önderliği ile Azerbaycan’ın muzaffer ordusunun katledilen masum yurttaşlarımızın ve şehitlerimizin kanını yerde koymadığını düşünüyorum.

– Sayın vekilim, bugün Azerbaycan Türk devletleri arasındaki entegrasyonun derinleştirilmesinde ve Batı ile Asya arasında, daha doğrusu Batı ile Türk devletleri arasında güvenilir işbirliğinin kurulmasında önemli bir rol oynamaktadır. Böyle bir durumda Azerbaycan’ın Batı ile Orta Asya arasında bir köprü olduğu söylenebilir mi?

-Tabii ki. Basın bültenlerimden birinde bundan bahsetmiştim. Bugün Azerbaycan, başarılı politikasıyla sadece bulunduğu bölgenin lider devleti değil, aynı zamanda ülkemiz zaten Avrupa ile Orta Asya ve genel olarak Batı arasında önemli bir mekanizma rolü oynuyor. Bu tabii ki Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in önderliğinde uygulanan maksatlı, düşünceli ve başarılı bir politikanın sonucudur. Azerbaycan’ın Avrupa ve Orta Asya arasındaki işbirliğinde oynadığı önemli rol, Avrupalı ​​yetkililer tarafından da kabul edilmektedir. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in imzalanan belgelerle birlikte Orta Asya cumhuriyetlerine yaptığı ziyaretler, Türk dünyasında yeni atılımların ve işbirliğinin temellerini atıyor. Bütün bunların eş zamanlı olarak Azerbaycan’ın kardeş Türk Cumhuriyetleri ile ilişkilerinin,  bölgesel ve küresel düzendeki yerinin daha da güçlenmesine yol açtığını her kes görüyor.  Avrupa Birliği, Azerbaycan’ı bütün bir bölgenin, yani Orta Asya ve Kafkaslar bölgesinin merkezi devleti olarak görmektedir. Azerbaycan üzerinden Orta Asya’ya köprü kurma arzusunun temelinde Azerbaycan’ın Orta Asya Türk devletleri ile kurduğu ilişkilere verdiği önem yatmaktadır. Azerbaycan’ın Orta Asya Türk devletleriyle her alanı kapsayan işbirliği de dahil olmak üzere attığı adımlar, Avrupa’nın bu bölge ile gelecekteki işbirliği için çok önemli bir mekanizma gibi görünüyor.

-Türkiye’nin Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada Zengezur Koridoru’nun Azerbaycan için çok önemli olduğunu söyledi. Sizce Zengezur Koridoru sadece Azerbaycan için mi önemli bir rol oynuyor ve Zengezur Koridoru’nun açılması komşu ülkelere ne gibi faydalar sağlayacak?

-Türkiye, her zaman olduğu gibi Karabağ sorununda Azerbaycan’ın yanındadır ve bugün de bölge güvenliğinin ana garantörlerinden biridir. Bu çatışmaya birçok müdahale girişimini engellemeyi başaran şeyin, o dönemde kardeş Türkiye’nin sağlam duruşu olduğu kimse için bir sır değil. Türkiye ile Azerbaycan arasındaki kopmaz kardeşlik bağları en sağlam temellere dayanmaktadır. Kardeş ülkenin bakanı Karaismailoğlu, Zengezur koridorunun sadece Azerbaycan için değil, tüm bölge için tarihi bir başarı olduğunun farkında. Azerbaycan’ı Türkiye’ye bağlayacak, Bakü-Tiflis-Kars demiryolundan sonra dünyada küresel ulaşım aracı olarak karşılıklı işbirliğine hizmet edecek. Çünkü Zengezur Koridoru’nun oluşturulması bölge için iletişimin açılmasıdır ve Zengezur Azerbaycanlıların tarihi vatanıdır. Bu eğilim çok önemli ve Güney Kafkasya’da istikrar ve işbirliğinin tesisi ile ilgilenmeyen güçlerin bunu bir kural olarak ezberlemesi gerektiğini düşünüyorum. Böyle bir durumda Zengezur koridorunun açılması elbette sadece Azerbaycan’a değil, komşu ülkelere de fayda sağlayacaktır. Ermenistan bugün Zengezur Koridoru’nun yaratılmasının ülkesi için faydalarından bahsetmesine rağmen, ertesi gün Zengezur Koridoru’nun açılmasının tam bir yenilgi olduğunu söylüyor. Azerbaycan’ı Nahçıvan’a bağlayan demiryolları ve yolların restorasyonu ile Zengezur’un eski statüsüne kavuşturulması bekleniyor. Öte yandan, ikinci Karabağ savaşının ardından imzalanan üçlü Bildiri’de, Azerbaycan ile Türkiye arasında imzalanan Şuşa Deklarasyonu’nda tüm bölge devletlerinin Zengezur’la ilgili çıkarları yansıtılıyor, bunu bir kez daha belirtmek isterim.

 Sayın Vekilim, son Soçi görüşmesi ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Bu tür toplantıların normalleşme sürecine bir katkısı var mı?

– Genel olarak evet, Soçi toplantısı formatında yapılacak toplantıların iki ülke arasındaki normalleşme sürecine olumlu etki yapacağını düşünüyorum. Ancak burada Azerbaycan ile Ermenistan arasında yapılan görüşmelerin hiçbir şekilde Karabağ sorunuyla ilgili olmadığını vurgulamak gerekir. Çatışma çözüldü ve tarihin arşivlerine geçti. Bugün iki ülke arasındaki görüşmelerde Zengezur Koridoru, uzun vadeli barış anlaşması, Azerbaycan’ın öne sürdüğü öneriler, Karabağ’da yaşayan Ermeni asıllı Azerbaycan vatandaşlarının Azerbaycan’daki yaşam koşullarına adaptasyonu gibi önemli konular ele alındı. ve Azerbaycan kanunlarına göre. Paşinyan’ın o toplantıda ifade ettiği nihai görüş, “Ermenistan, Azerbaycan ile her an bölgesel iletişimleri açmaya hazırdır” şeklinde Soçi görüşmesinin Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev’in diplomatik zaferi olduğunu gösteriyor!

Ülker Fermankızı

Hulya