Vugar İsgenderov: “Batı ülkeleri, Fransa’nın ciddiyetsiz ve temelsiz tutumuna sessiz kalmamalı!”
Azerbaycan Milletvekili Vugar İsgenderov yaptığı basın açıklamasında, “Fransa Senatosunda Azerbaycan’a karşı kabul edilen karar açık bir provokasyondur ve barış sürecine katkıda bulunma iddiasındaki Fransa’nın Ermeni yanlısı ve tek taraflı tutumunu açıkça göstermektedir” dedi.
Milletvekilinin sözlerine göre, 15 Kasım’da Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, Fransız Senatosu’nda Azerbaycan aleyhine kabul edilen karara ilişkin bir protesto notası verdi:
“Fransız Senatosu’nda alınan taraflı karar tamamen gerçek dışı, yanlış ve iftira niteliğinde hükümlerden oluşmaktadır.
Fransa’nın bu adımı, bölgede barışın tesisi başta olmak üzere, ülkemizin ısrarla üzerinde durduğu Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin karşılıklı tanıma ve birbirinin egemenliğine, toprak bütünlüğüne ve sınırların dokunulmazlığına saygı temelinde ilişkilerin normalleşmesine ciddi bir darbe indirmeyi amaçlamaktadır. Aynı zamanda söz konusu karar, bölge barış ve istikrarına da kesinlikle aykırıdır.
Fransa, kabul edilen kararın uluslararası hukuk norm ve ilkelerini ağır şekilde ihlal ettiğini unutmamalıdır. 1993 yılında Azerbaycan Cumhuriyeti ile Fransa Cumhuriyeti arasında “Dostluk, Karşılıklı Anlayış ve İşbirliği Anlaşması”nın imzalandığını belirtmek gerekir ve bugün Fransa tarafından kabul edilen karar, bu anlaşmanın benim kabul ettiğim bir takım maddelerine açıkça aykırıdır. Bilhassa Azerbaycan’ın Karabağ meselesinde Fransız senatosu tarafından saldırgan olarak tanınması, iki ülke arasında imzalanan anlaşmayı reddetmekle kalmayıp çifte standardın da en ağır şeklidir.
Karar taslağının 20. ve 21. paragrafları genel olarak kabul edilemez!
20. paragrafında “yerinden edilenlerin (Ermeniler) geri dönüş hakkı” ve “Ermeni kültürel ve dini mirasının korunması” talepleri Azerbaycan’a hitaben, 21. paragrafında ise toplu suçlar” belirtilmiş ve bu suçlamanın Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde soruşturulması için çağrıda bulunulmuş.
Fransa’da Azerbaycan’a yönelik böylesine haksız bir yaklaşım kabul edilemez. Her şeyden önce, Fransa yıllardır Minsk Grubu’nun eşbaşkanlığını yaptığı halde çatışmanın barışçıl bir şekilde çözülmesi için hiçbir şey yapmadı. Aksine bu tür yanlı eylemlerle işgalci Ermenistan’ı değil, işgal altındaki Azerbaycan’ı kınamıştır.
Öte yandan dikkat çeken bir başka nokta da, Fransa’nın NATO üyesi Türkiye’nin bölgede artan nüfuzunu kesin olarak hoş karşılamamasıdır. Fransa, Türkiye karşıtı tavrını hiçbir zaman gizlemedi. Ama bugün, tam da geleneksel Türk karşıtı konumu nedeniyle, yıllardır işgale ve Ermeni terörüne maruz kalan Azerbaycan’a karşı asılsız iddialarda bulunmamalıdır. Batılı ülkelerin Fransa’nın ciddi olmayan ve mesnetsiz tutumuna sessiz kalmaması gerektiğine inanıyorum.
Fransa’nın yıllar içinde yaptığı soykırımlar herkes tarafından biliniyor, hala bu olaylardan muzdarip insanlar var. Dolayısıyla Cezayir’de bir milyondan fazla insanın katledilmesini işleyen Fransa, yıllardır Ermeni terörünün kurbanı olan Azerbaycan’ı asılsız iddialarla suçlayamaz! Sözde devlette halkın insan haklarından bahsedemez! Fransa ırkçılık, İslam ve Türk karşıtı politikasından vaz geçmelidir! Aksi takdirde Azerbaycan, Fransa ile ilişkilerini kesin olarak yeniden gözden geçirmek zorunda kalacaktır”.
Hatırlatalım ki, 15 Kasım 2022’de Fransız Senatosu, bir grup senatörün önerisiyle Azerbaycan’a yaptırım uygulanmasına ilişkin bir karar kabul etti. Karar taslağında Fransız makamlarına ve diğer Avrupa Birliği ülkelerine “Azerbaycan’dan ithal edilen gaz ve petrole ambargo uygulama” çağrısı yer alıyor ve Azerbaycan Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından tehdit ediliyor.
Ülker Fermankızı